Haluk Şahin’in “Poyrazaltı – Bozcaada Değişirken” kitabı, adanın 90’lı yıllarından günümüze kadar geçen süredeki değişimine ışık tutarken, adayla tanışmaya can atan taze adalılara da kılavuz niteliği taşıyor.
Haluk Şahin’in 2013 yılında yayımladığı Poyrazaltı kitabı bu sayıdaki konuğumuz. Haluk Şahin’in adaya dair yazmış olduğu ilk kitabı olan Bozcaada Kitabı 2000 yılında okurla buluşmuştu. 2013 yılına gelindiğinde adada bir çok şey değiştiğinden, bu değişiklikler kaleme alınarak Poyrazaltı kitabı çıkmış ortaya. Bozcaada kitabı ise bir klasik olarak kalıyor…
Bozcaada’yı sevin ya da sevmeyin, adaya gelmiş olun ya da olmayın eğer bir yer için yazılmış kitaplar ilginizi çekiyorsa bu kitap da kafanızda bir Bozcaada hayali yaratmanıza yardımcı olacak bir kitap. Haluk Şahin’in Bozcaada’yı ne kadar sevdiği ve önemsediği yazılarından belli olsa da değişen zamana yenik düşen ada yaşantısından anekdotları da tüm olumsuz yönleriyle gözler önüne sermekten çekinmemiş. Kendi değimiyle Sezar’ın hakkı Sezar’a verilmiş.
Eğer adaya daha önceden gelmediyseniz hiç bir fikriniz yoksa bu kitabı okumak adanın sizde hissettireceklerine +1 puan ile başlamanıza neden olabilir. Eğer daha önceden geldiyseniz gezdiyseniz ve fırsat buldukça adaya ayak basmaya çalışan biriyseniz, bu kitabı okuduktan sonra, kitapta anlatılanları aramak için sokaklarda kaybolmak için yine adaya gelmek isteyebilirsiniz. Kısaca adayı bilen için de, bilmeyen için de hem hoş, hem zamana ayak uydurmak için yitirilmiş ayrıntılar var. Hatta 12 ay yaşamak için adaya yeni göç etmişlerdenseniz, okuduğunuz her bölümde hayret etme, yeni bir şeyler öğrenme, yitirilenlere üzülme gibi duygulara da kapılabiliyorsunuz.
Bir gazeteci gözünden ve önümüzdeki senelerde adaya ilk ayak basışınını üstünden 30 yıl geçecek biri olan Haluk Şahin’in kaleminden Bozcaada’yı okumak başka türlü bir şey. Zira bu kitapta okuyacaklarınız hayal ürünü değil, gerçek.
Kitap içeriğinde “adaya dair her şey” var dediğimizde bize pek inanmayabilirsiniz ama kitabın yazarı, kitabın kapağına bile, “Bağlar bahçeler, insanlar, kargalar, kediler, keçiler, kirpiler, komşu adalar, otlar, gölgeler ve hayaller…” notunu düşüp, ipuçlarını veriyor okuyucuya.
Arkeogo Yayınları’ndan yayımlanan kitap beş bölümde yer alan yirmi altı yazıdan ya da bir başka deyişle ‘yaşanmışlıktan’ oluşuyor. Önsözünde Haluk Şahin, Havanın duru ve net olduğu bir günde Göztepe’den görünen tüm coğrafyaya, Bozcaada’yı Bozcaada yapan o muhteşem panoramaya, çevirdim gözlerimi. Fotoğrafları yan yana ekledim. Hatta başkalarını da anlatmaya çalıştım… Sanırım manzara bütünleşti” diyor. Evet, uzun ve etkileyici bir cümle gibi kitap. İşte o cümlenin sonundaki noktaya vardığınızda dimağınızda farklı bir Bozcaada’ya uyanacaksınız!
[Bu yazı Ekim 2015’de, Bozcaada Mendirek Dergisi’nin 11. sayısında yayınlanmıştır.]