2014

Betonlaşmayı kim ister? “Hiç kimse!”

Son sözü baştan söyleyerek yazımıza başlayalım: “Kimse adanın betonlaşmasını istemiyor.” Ada içindeki tartışma tamamen yapay. Herkes “kendi eşeğinin daha anırgan” olduğunu kanıtlamanın peşinde. Bunun için de karşı tarafı düşman ilan etme kolaycılığını seçmiş durumda. Tarafları, malum “yürüyüşe katılanlar” ve bu “yürüyüşe katılmayanlar” olarak adlandıralım. Yürüyüşe katılanlar karşı taraf için; Bunlar …

Yazının Devamı »

Adadaki işçiler ve günlerin getirdikleri

İşler çok yoğun. Şükürler olsun fena da değil. Oteller neredeyse dolu, lokantalar çalışıyor, kafeler, bakkallar, tamirhaneler, atölyeler, hediyelik eşya tezgâhları herkes bir telaş içinde, işinde gücünde, kazanıyor; uzun ve yorucu bir kış için hazırlık yapılıyor. Tüm çalışanların işyerlerinin çeşitli sorunları var dile getiriliyor, şikâyetler az çok dikkate alınıyor; çözüm yolları …

Yazının Devamı »

Risk yönetimi mi, şeytanın avukatlığı mı?

Her şey yolundayken kimse, işlerin bir gün bozulabileceğini düşünmez. Doğamız gereği bizler olumlu olanı algılar olumsuz olasılıklara karşı daha mesafeliyizdir. Hastalanmadan sağlığımızı korumak, deprem olmadan önlemler almak, kazalara karşı tetikte olmak, çoğu  zaman, zorlandığımız durumlardır. Düşünelim bir kere ya da şeytanın avukatlığını yapalım. Bozcaada’nın çevresinde bir petrol tankeri batsa ve …

Yazının Devamı »