Karabük’te görevliydik. Bir akşam çıkageldiler kardeşim Süleyman’la birlikte; aynı gemide askerdiler, sürpriz yapmışlar, bize uğramışlar bayram izninde. Nasıl mutlu olduk; zaten gurbetteyiz, hısım akrabalık, çocukluğumuz… Kurmuştuk sofralarımızı, gülüş cümbüş, hayaller, güzel günler görmekti dileğimiz. Can eniştemin yeğeniydi. Fakat sadece bu değildi, akrabalık da vardı babalarımızdan ötürü. Yan yana iki ayrı …
Yazının Devamı »Risk yönetimi mi, şeytanın avukatlığı mı?
Her şey yolundayken kimse, işlerin bir gün bozulabileceğini düşünmez. Doğamız gereği bizler olumlu olanı algılar olumsuz olasılıklara karşı daha mesafeliyizdir. Hastalanmadan sağlığımızı korumak, deprem olmadan önlemler almak, kazalara karşı tetikte olmak, çoğu zaman, zorlandığımız durumlardır. Düşünelim bir kere ya da şeytanın avukatlığını yapalım. Bozcaada’nın çevresinde bir petrol tankeri batsa ve …
Yazının Devamı »