Adayı anlamak isteyenler için mini-rehber… Adaya hiç gelmemiş olanlar soruyorlar: “Bozcaada nasıl bir yer?” Onlara adayı kısaca özetlemeye çalışıyorum. Burada yaşamanın ABC’sini veriyorum. Adaya yeni atanmış memurlara ya da adada yaşamak isteyen serüvencilere de veriyorum bu ABC’yi. Çoğunun adayla ilgili bilgisi kısıtlı, bazıları adayla ilgi en temel olgulara yabancı. Bozcaada’yı …
Yazının Devamı »Ne güneşler batıyor
Florida’da gördüğümüz gün batımı kutlaması adamıza çok yakıştı. Ancak bu haliyle değil. Son yıllarda adanın en popüler kültür turizmi etkinliğinin “gün batımı” haline geldiğini görünce sevinsem mi yoksa yerinsem mi bilemiyorum! Çünkü ne mutlu ya da ne yazık bize ki, biraz da bizim marifetimiz sayılabilir. Şimdiki toz duman, kargaşa görünümüyle …
Yazının Devamı »Ütopyadan distopyaya(?)
Yaz başında, özellikle evladımız Ramazan’ın öldürülüşünden sonra, ada hakkındaki konuşmalara kulak kabartınca şu soruyu sormamak mümkün değildi: Yoksa ütopyadan distopyaya mı geldik? Bu kadar çabuk mu oldu bu? “Ütopya” dilimize girmiş olan bir kelime. Her şeyin mükemmel olduğu düşünülen yerler hakkında kullanıyoruz. Bir çeşit ideal-ülke diyebiliriz. İngiliz yazarı Thomas Moore …
Yazının Devamı »‘Romantik Dönem’in sonu
Denizimiz cesetlerle doldu. Artık ondan ‘mezarlık’ olarak söz ediliyor. O kadar çok insan öldü, o kadar çok çocuk öldü, o kadar çok bebek öldü ki, her köşesinde hayaletler dolaşıyor. Hangi kuytudan, hangi yosun yığının altından, hangi kumsaldan ceset çıkacağı belli olmuyor… Lodosçular artık tahta parçaları değil, insan parçaları topluyorlar. Hemen …
Yazının Devamı »