Açıklama
İbrahim Çenet’in ilk romanı… 12 yıl sonra döndüğü adasında yaşadıkları, tutulduğu tutkulu aşk, ada
insanlarının kesişen hikâyeleri…
Tanıtım Yazısı (Arka Kapak)
Uzun yıllar severek yaşadığı adaya on iki yıl sonra dönen Kemal’in gemi güvertesinde, unuttuğu buruk tatların ve kimi bu dünyadan göçmüş yaşlı dostlarının aklına gelen acılarını bir şekilde isimlerini yazarak yaşatma kaygısıyla bu kurgu roman, ortaya çıktı.
Kim bilir, kaleme dökülen sözcüklerle gözyaşlarını silmek isterken, geçmişiyle kucaklaşmayı da ummuş olabilir yazar.
Romanlar, duygusal gerçekliklerin insan yaşamlarında buldukları karşılık kadar okurlarını da kendi parçası yaparlar. Bizi kuşaklar arası bir yolculuğa çıkaran roman kahramanı, kendi varoluş mücadelesinin yanı sıra iç dünyasında bir zamanlar ardında hapsettiği bölük pörçük yaşamların izini sürerek kendi hesaplaşmasını da bu döngüde tamamlamak istemektedir.
İnsan yaşadığı toplumda bazen varlığını güçsüz hisseder. Bunun sebebi, çevresinin kırdığını düşündüğü özgüven kaybı, pekâlâ olabilir. Bu bir toplumsal psikolojiye dönmüşse çekip gitmek çoğunlukla akla kaçınılmaz bir çözüm gibi de gelir, böyle durumlarda.
Peki, bu kaçış geride bıraktıkları için daha büyük yıkım getirirse ne olur? Hatta ait olunan toplumun dışarıdan bakılınca güçlü gözüken bir üyesinin başına aynısı gelirse, o zaman neyle açıklanabilir?
İşte bu roman, kendi toplumundan sürgün edilen genç bir balıkçının kendi vicdanı ile sayısız hesaplaşmasına rağmen sihirli bir yüzüğün kim bilir bir lanete dönüşen gücünün roman kahramanı çevresinde verdiği olası zararların kuşaklar arası döngüsel etkisini ele alıyor, ana ve yan hikâyeleriyle de okuru eşsiz bir yolculuğa çıkarıyor.
ARKA KAPAKTAN:
Aynı aileden belli aralıklarla yaşadığı onay görmeyen iki tutkulu ilişki, bir taraftan ruhunda derin yaralar açan, öte taraftan hayatın dışardan söylendiğinin aksine komplike yanlarını duygu temelli haklı kılma çabasında olan genç bir balıkçının; kuşaklar arası bir çizgide ele alınan varoluş hikâyesi. Kemal’in gün geçtikçe köşeye sıkışarak çıkmazlar içinde düştüğü bocalamaları anlatan roman,
-Bir ada toplumunun kendine özgü hallerini kuşak çatışmalarının gölgesinde babalar ve
oğullarının inişli çıkışlı zıtlaşmalarını,
-Rastlantısal atılan fakat vicdani hesaplaşmalara yol açan döngüsel adımların hayatın akışı
içinde bireyi kusuru ölçüsünde cezalandıran kadın erkek ilişkilerinin sonuçlarını,
-Suyla çevrili hayatlardan örnekler vererek zamansal kesişmelerin alınmak zorunda bırakılan
kararların yaşamın döngüsünü nasıl değiştirdiği ve her defasında kendini bir kez daha insanoğluna ispat ettiğinin örneklerini, belli bir felsefe temelinde okura sunuyor.
Bir adanın aynı zamanda iki toplumlu yapısının çevresiyle kültürel etkileşimlerinin ortaya çıkardığı kimi sonuçların on yıllar sonraki ada toplumuna tesirleri ve olay örgüleri arasından ana olaya geçişleri sayesinde okura beklenmedik kapılar açmayı da ihmal etmiyor.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.