Ana Sayfa / Sayılar / 2015 / Bozcaada Kaymakamı Hüseyin Hüsnü Efendi

Bozcaada Kaymakamı Hüseyin Hüsnü Efendi

Bozcaada’nın kayıtlı tarihi ve bu tarih sahnesinde yer edinen bazı önemli kişilerin, bizi hâlâ geçmiş zamanla bugün arasında birbirine bağlayan yolun mimarlarından olması, hikâyelerini gün yüzüne çıkarmak konusunda şevkimizi arttırıyor. İşte o isimlerden biri…

O gün, Bozcaada Kalesi içindeki Hüdavendigâr Camisi’nde kılınan cuma namazından sonra, balıkçı barınaklarının hemen yanında bulunan kır kahvesinde Bozcaada Kaymakamı Hüseyin Hüsnü Efendi, Bozcaada Mal Müdürü Binbaşı Rüstem ve Bozcaada İslam mahallesi eşrafı ada sorunları ile ilgili bir toplantı yapacaklardı.

Toplantıya ada eşrafından Tüccar Mustafa, Bozcaada doğumlu Abdülkadir, Mehmet Sait, Hacı Ali Ağa, Ali Sair, Raşit Bey’in oğlu Ali Sait Bey, Raşit Bey, Hafız Mehmet Sadettin, Halit Seyfettin, İsmail İzzet, Mehmet Emin, Mustafa Şerif, Hafız Hüseyin, Hüseyin Rüştü, Hacı Hasan oğlu İsmail Ağa, Mehmet Şükrü, Hacı Mustafa, Osman Nuri Efendi, Hafız Emin, Mehmet Bey, Topal Mustafa Paşa, Mehmet Şerif Bey, Paşazadelerden Ali Bey, Hamamcı Hacı İsmail Ağa, Hasan Şükrü ve Ömer Efendiler katılmışlardı.

Kaymakam Hüseyin Hüsnü Efendi eliyle Bozcaada’yı göstererek, “Bu adanın kendine has kokusu beni bu adaya tutsak etti. Bu kokuyu hiç bir adada içinize çekemezsiniz. Efendiler, bu adanın kıymetini bilin” diyerek Bozcaada’nın sorunları ile ilgili bir kısa konuşma yapmıştı. Bu konuşmada Padişah’ın Bozcaada’yı ziyareti sırasındaki ihsanından memnun olunduğuna dair, Bozcaada kapalı mektep ve kiliselerinin açılması, Patrikhane’ye bağlı kiliselerin zabt ve Eksarhane’ye (Bağımsız Ortodoks Kilisesi) bağlandığından iadesi, Bozcaada’daki Rumların bir haftaya kadar Geyikli ile Ezine’nin işgal olunacağını söyledikleri, böyle bir hal olursa evrak ve defatir-i resmiye hakkında olunacak muamelenin istizanına (iznine) dair Çanakkale mutasarrıfının telgrafı, Bozcaada’da yetişen üzümlerin çiftçinin elinde kalmaması için Romanyalı tüccarların celbine şehbenderlikler (konsolosluklar) vasıtasıyla girişimde bulunulması, Bozcaada’da inşa olunacak rıhtım ve dalgakıran hakkında, Bozcaada Hükümet Konağı’nın tamir edileceği, Bozcaadalı Yorgi Apostol’un elinde bulunan kalb mecidiyenin tedavülünün yasaklandığının tamim edildiği, kuraklıktan dolayı ziraatçılara tohumluk dağıtılması gerektiği, Bozcaada’nın ekseri yerlerine armut, dut, incir fidanları dikilerek mamur hale getirildiğine dair gelen mazbatadan memnunluk duyulduğu, Bozcaada’da yeniden inşa olunacak mahkeme binasının masrafı, Keçi vergisi, Bozcaada’da sürgünde bulunan Esirci Mehmet ve Hasan’ın affı, Bozcaada Zahire Rusumu Mültezimi’nin “mahsullere hastalık geldiği için” bu sene vergi alınmaması ile ilgili isteğinin bütün mahallere sirayet edeceğinden kabul edilmemesi, Bozcaada üzüm öşrünün ihalesi, Çamlık mevkiinde Nikola’nın satın aldığı bağın eski sahibi Kethüdaoğlu Ahmet Ağa’nın durumu, Bozcaada’da zahirenin azalmasına binaen, Bozcaada Muhafızı Mustafa Paşa’nın çiftlik mahsulatından buğday ve arpanın nakline Padişah’ın irade buyurduğu, İzmir’deki Fransızlar için Bozcaada’dan şarap mübayaa (satın alma) ve celbi hakkında Fransız elçisinin arzuhalinin takdim edildiği gibi konular konuşulduktan sonra, hep beraber Kaymakam Efendi ile birlikte, bir gün önceden haber verdikleri, gayrimüslim mahallesinde kilise sokağında oturan Nikola Fehmi Efendi’yi evinde baş sağlığı için ziyaret ettiler. Ziyaret sebebi ise Bozcaadalı tüccar Nikola Fehmi Efendi’nin hanımının vefatı idi.

[Bu yazı Ekim 2015’de, Bozcaada Mendirek Dergisi’nin 9. sayısında yayınlanmıştır.]

Hakkında admin

Bunu Okumaya Ne Dersin?

Betonlaşmayı kim ister? “Hiç kimse!”

Son sözü baştan söyleyerek yazımıza başlayalım: “Kimse adanın betonlaşmasını istemiyor.” Ada içindeki tartışma tamamen yapay. …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir